Devletler vatandaşının hakkını koruduğu kadar adil, iktidarlar vatandaşa hizmet götürdüğü kadar başarılıdır. Bizim serzenişimiz iktidara yönelik olacak. Yapılan icraatlardan anlaşılıyor ki güneş balçıkla sıvanmak isteniyor. Gerçekler görünmek istenmiyor ve fakir fukaranın ekmeğine göz dikilerek iktidar sürdürülmeye çalışılıyor. İktidar yerel seçimlerde emekli ve dar gelirlilerden yediği tokadı anlamamış olacak ki bu kesimlerin geçimlerine yönelik her hangi bir iyileştirme çalışması yapmak için çaba göstermek şöyle dursun, yapılan açıklamalarla insanları adeta çılgına çeviriyorlar. Emeklilere ve dar gelirli kesimin geçimine yönelik ciddi anlamda iyileştirme çalışması yapılması gerekiyor. Bu iş kem küm yapılarak geçiştirilecek bir konu değil. Burada şunu öncelikle vurgulamak istiyorum kısacası ve işin özeti olarak hiçbir emekli maaşı asgari ücretin altında olamaz. Bu konuyu gündemden çıkarmak çok basit. Tek bir madde ile kanun değişikliği yapılır ve en düşük emekli aylığı asgari ücretin altında olamaz denir ve sorun çözülür.

İktidarın, emeklilere her hangi bir lütufta bulunmasına ihtiyaç yok. Bu insanlar zamanında pirimini ödedi ve ödediği pirimleri emekli maaşı olarak geri almak istiyor. Emeklilerin maaşı iktidar, muhalefet ve sendikalar arasında pazarlık yapılacak bir konu değildir. Emekliler kimseden yardım istemiyor, kimseden lütufta bulunmasını da istemiyor. Emekliler zamanında ödediği pirimleri ile hak ettiklerini geri almak istiyor. Kimseden müjde beklemiyor, müjdeye de ihtiyaçları yok.

İnsanların onuruyla ve şerefiyle bu kadar oynanmaz. Çok iğrenç bir durum, on bin TL’nin altında maaşa insanları mahkûm etmek. Bu bir zulümdür, bu bir psikolojik savaştır. Bunun hiçbir şekilde savunulacak bir yanı yoktur. Emeklilerle ve dar gelirlilerle dalga geçilme zamanı mı? Adamın aldığı maaşı on bin TL’nin altında, 2024’ün emekliler yılı ilan edilmiş olması nedeniyle bazı hizmetlerde indirim yapılacağı belirtiliyor. Geçimini sağlayamayan adama diyorlar ki git ‘İndirimli tiyatro izle, tatil yapmak için git KYK yurtlarında konakla.’ Söz konusu teklifler çok gülünç bir durum, yazık, günah, ayıp bu insanlarla bu kadar dalga geçilmez.  

Memurlara verilip de memur emeklisinden esirgenen seyyanen zamma ne demeli. Çalışan ve emeklilerin hakkını yemeyi kendine marifet sayan TUİK başkanının açıklamalarına ne demeli. Enflasyon ve alım gücü ile ilgili öyle bir açıklama yaptı ki bu şahsın ne mezunu olduğunu insan sorgular oldu. Beyefendinin yaptığı açıklamaya bakılırsa bu şahıs istatistik biliminin ‘İ’ sini dahi bilmiyor.

Altı aylık enflasyon farkı %24,73 ama memur ve memur emeklisine 19,31 zam yapıldı, enflasyon farkı bile ödenmeyen memur ve memur emeklisine ne demeli. Seçim öncesi memur emeklisine uygulanan maaş zam oranı, Bağ- Kur ve SSK emeklisinin üzerinde olmuştu. Seçim var diye memur emeklisi ile Bağ- Kur ve SSK emeklisine aynı zam oranı uygulansın diye bir gecede değişiklik yapıldı herkese aynı zam oranı uygulandı. Şimdi seçim yok, adil olan şey Bağ- Kur ve SSK emeklisine uygulanan zam oranının memur emeklisine de uygulanmasındadır. Memur emeklisinin bu mağduriyeti görmezlikten gelinemez. Görmezlikten gelenlere el insaf, el insaf bu devran dönüyor demek lazım.  

Öncelikle enflasyon oranında maaşlara zam yapılmasının da adil bir uygulama olmadığını ifade etmek istiyorum. Şöyle ki on bin TL maaş alan bir emeklinin maaşına yüzde 24,73 zam yapıldığında alacağı maaş 12.473 TL oluyor. 97 bin TL maaş alan emekli milletvekilinin maaşına aynı oran uygulandığında ise 120.988 TL oluyor. Emekli milletvekilinin maaş artış miktarı en düşük maaş alan emeklinin aylığının nerdeyse iki katı kadar olmuş oluyor. Bu oranlı artış gösteriyor ki adil bir uygulama sağlamıyor. Kısacası her olayda herkese eşit davranmak her zaman adaleti sağlamıyor. Marifet adaleti sağlayacak uygulamaları hayata geçirebilmekte. Oranlı ücret ve maaş artışı fakiri iyice fakir, zengini ise daha zengin yapıyor. Bütçenin imkânlarının yetersiz olduğunu söyleyenlere niçin bir gecede zenginlerin vergilerinin affedildiğini sormak lazım.  

Dar gelirli insanların maaş ve ücretine göz dikerek ülkenin kalkınabileceğini ifade eden ya da düşünen kim varsa Allah ıslah etsin başka da söyleyecek söz bulmakta güçlük çekiyorum.

ÖZER YILMAZ