Laik düzen, “din ile devlet işlerini” ayrılması diye tarif edilirken aslında “din ile hayatın” arasına da mesafe koymuştur.
Halbuki din, bizzat hayatı dizayn etmek üzere gönderilmiştir.
Hayat, namazla İslamlaşır. Namazın tesir etmediği bir hayat, seküler/din dışı bir hayat olur.
Onun tüm davranışlarında Allah rızası yoktur.
Nefsî arzu ve istekleri vardır. Nefis de insana sürekli kötülüğe emreder, hayasızlığı perçinler.
Eğer namazın hayatımıza tesirini istiyorsak, her davranışımızla namaz arasında bir bağlantı kurmalıyız.
Namaz kıldığım için yalan söylemiyorum. Namaz kıldığım için haram yemiyorum.
Namaz kıldığım için komşuma iyi davranıyorum. Namaz kıldığım için trafik kurallarına uyuyorum.
Namaz kıldığım için insanlara iyi davranıyorum. Daha niceleri...
İnsanın davranışlarını, elektrikle çalışan aletlere benzetebiliriz. Evimizdeki tüm aletler, elektrik olmadığı müddetçe çalışamazlar.
Elektrik, aletlerin enerjisidir ve fonksiyonlarını yerine getirmek üzere onlara can verir.
İman da yapılan tüm amellere Allah katında bir değer katar. İmansız yapılan her iyi ve güzel iş, hedefine ulaşmayan ok misalidir.
Namaz, insandaki imanı da güçlendirir. İman, namazla şarj olur ve tüm diğer amellere büyük katkı sunar.
Yetersiz enerjinin, elektrik aletlerini çalıştırmadığını hepimiz biliriz, değil mi?
İşte günümüz Müslümanlarında gördüğümüz en büyük kusur budur. Namazı, hayata yönelik tesirinden uzak tutuyoruz. O başka, bu başka...
Dostluk başka, ticaret başka gibi hayatı parsel parsel bölünce arada uçurumlar oluşuyor.
Halbuki biz tevhid dini olan İslam’a inanıyoruz.
Hayatın her şeyi birbirine bağlantılıdır aslında. Etkisiz namaz kılanların anlayamadığı ya da göremediği bu bağlantıyı her ortamda anlatmalıyız.”
İmam Hatip Lisesinde okuyan genç kız, haftanın en mübarek gününde devam ettiği muhabbet halkasında duymuştu tüm bu sözleri.
Halbuki konu namazdan açılınca, bildiği o kadar çok şey vardı ki.
Abdest almanın önemini, namaz kılmanın değerini, cemaatle kılmanın ehemmiyetini...
Hepsini biliyordu ama bu sohbette öğrendiği o hakikati hayatının bundan sonraki bölümlerinde daha derinden tefekkür edecek ve namazın tüm davranışlarına yansımasına gayret edecekti, simsiyah örtüsüne bürünmüş liseli genç kız.
AHMET TAŞTAN