Nasip olursa önümüzdeki Çarşamba akşamı (29 Mayıs 2024) saat 19.30 da okulumuzda İmam Hatip Lisemizin kuruluşunun 50. yılı dolayısıyla düzenlenen programa okulumuzda görev yapmış hocalarımız ve mezun öğrencilerimiz hepiniz davetlisiniz.
Bu anlamlı programı düzenlemede katkısı olan başta okul Müdürümüz Mahmut ALPİR hocamız olmak üzere okul idaresine, öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve İHMED olarak katkı veren bütün mezunlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Okulumuzun yapılış tarihçesini burada uzun uzadıya yazmak istemiyorum.O dönemde ki bütün İmam Hatipler gibi bizim okulun yapılışı da maddi sıkıntılar sebebiyle zor olmuştur.
Her mezun öğrencimiz de İmam Hatip’e kaydını yapmak için sanırım şu aşamalardan geçmiştir.İlkokulun son sınıfından mezun olmak üzereyken hangi okula gideceğiniz konusu ister istemez ilkokul öğretmeninizi meraklandırdığı için size şöyle soracaktır:”Yavrum hangi okula devam edeceksiniz?” Siz mahcup ve çekingen bir şekilde “İmam Hatip’e hocam” der demez hocanız bıyık altında gülecek ve muhtemelen şöyle demiştir :”Oğlum cenaze mi yıkayacaksın?”.Bu sözler karşısında biraz olsun ürkersiniz.Çünkü nede olsa çocuksunuz ve cenaze ve ölü gibi kelimeler sizi ister istemez korkutur.Ama en azından ‘Hocam! İmam olmayacağım, üniversiteye gideceğim’ demeseniz bile:”Hocam! Peki cenazeyi ben yıkamasam sen yıkamasan kim yıkayacak,ortada mı kalsın?”sorusunu sormak aklınıza gelmez o yaşlarda.
İlkokul hocanız boş durmaz. Ertesi gün soluğu babanızın yanında alacak ve babanıza “amca şu çocuğu heba mı etmek istiyorsun,Molla mı yapmak istiyorsun?” diyecektir.Babanız “evet hocam molla olacak hem de molla Gürani gibi olacak “diyecek ama saygısından dolayı diyemeyecektir.
Her neyse bütün bu engelleri geçebilirseniz ikinci raunt sizi bekliyor.İmam Hatip’e kayıt yapmak için İmam Hatip’in yolunu tutarken şöyle renga renk bir okul binası hayal ediyorsunuz.Ama oda ne? Boyası silinmiş ,her tarafı dökülmüş bir bina karşılıyor sizi.Bir hocamızın deyişiyle ”musluklar hariç her tarafın aktığı” bir binaya giriyorsunuz.Çünkü imam Hatip’in binalarını halk yapıyor ve sizin yaşadığınız yerde halk fakir ise binanız bundan iyi olması zaten beklenemez.
İnegöl Anadolu İmam Hatip Lisemiz ile İnegöl halkımız arasında sürekli karşılıklı güzel iletişim olmuştur.Halkımız bu okullara yardım etmiş İmam Hatip Lisemiz de değerli mezunlarıyla halkımıza hizmetlerde bulunmuş ve bulunmaktadır.Halkımız ekonomik sıkıntının en zor olduğu dönemlerde bile bu yardımlarını esirgememiştir.Çünkü halkımız şu ayeti kerimeyi çok iyi bilmektedir” Onlar ki bollukta da ve darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever. ﴾Al-i İmran,134﴿.
Hep anlatılan birkaç kavram vardır bunlar çok önemli ve farklıdırlar:”Baba ocağı”,”Ana kucağı”,”Asker ocağı” ve ”Öğrencilik yılları”. İnegöl’ümüz de her aileden veya yakınlarından mutlaka bir İmam Hatipli vardır.Ve şu anda İnegöl’ümüzde siyasette,ticarette ve bir çok sivil kuruluşların başında İmam hatip mezunlarımız vardır.İnegöl’e ve ülkemize hizmet vermektedirler.Mezun kardeşlerimizin büyük çoğunluğu okulumuzla irtibatı devam etmektedir.
Çoğumuz ilkokulda şöyle bir şiir ezberlemiştik.”Orada bir köy var uzakta o köy bizim köyümüz. Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüz”.Bu şiiri yazan şairin o anki duygularını bilmiyoruz ama, bence orada bir köy varsa ve o köy bizim köyümüz ise gitmeli ve görmeliyiz.İmam Hatip mezunu kardeşlerimizi de bu anlamda mezun oldukları İnegöl Anadolu İmam hatip Lisesine bekliyoruz.Okul bizim okulumuz.Kuruluşunun 50.Yılının coşkusunu İnşallah hep birlikte yaşayalım.
Okulumuzun her aşamasında emeği geçen büyüklerimizden, hocalarımızdan ve öğrencilerimizden vefat edenlere Rabbim rahmet eylesin, mekanları Cennet olsun.Hayatta olanlara da Rabbim huzur,sağlık ve mutluluklar nasip eylesin.
Daha nice yıllara İnşallah.
Abdulvasih DURAN