Recep Akakuş'un köşe yazısı

D-ZANAAT VE SANAYÎ: Osmanlı Türkleri, Söğüt ve Domaniç coğrafyasına yerleştiklerinde yarı göçebe bir hayat yaşadıkları için yaz mevsiminde Domaniç yaylarında küçükbaş hayvanlarını yayarak ve de onlardan temin ettikleri hayvansal ürünleri, üreterek yaşamlarını sürüdürmüşlerdir. Kış mevsiminde ise Söğüt coğrafyasına çekilimişlerdir. Açıkça görülüyor ki ilk kuruluş yıllarında İnegöl coğrafyasından Türklerin, zanâat ile pek ilişkileri yoktur. Daha sonraki yıllarda Ahî Geleneğine mensup olanlar, debbağlık meslekini benimsemişler ve günümüzde “Uzun sokak” adıyla anılan güzergahta tabakhaneler, kurularak işletilmeye başlamıştır.

Diğer yandan Uludağ, Domaniç dağları ve de Ahî Dağı’ndan İnegöl-Ovası’na inen akar sular üzerinde onlarca su değirmeni kurularak işletilmiştir. Orman ürünlerini üretmek için de dağlarda mobilbıçkıcılar çalışarak ” travers “adı verilen kereste üretmişler; İnegöl kasaba merkezine nakledilen bu keresteler, doğramacılar, marangozlar, arabacılar ve de yapı ustaları tarafından değerlendirilmiştir. Daha sonraki yıllarda su değirmenleri gelişerek “un fabrikası”na dönüşürken bıçkı ve hizarhaneler de gelişerek “kereste fabrikası”na dönüşmüştür Doğramacılık ve marangozluk zanatı da ilgili böümlerde açıklandığı üzere –önce. Sandalye imalatçılkığına, ardından koltuk iskeletçiliğine ve daha sonra ki yıllarda da ağaç sanayine ve de mobilya imalatına dönüşmüştür.

Hiç şüphesiz kurulan bu imâlâthâne ve fabrikalarda üretilen malların satışı için İnegöl’ de görkemli muhteşem satış mağazaları inşa edilmiştir. Gelişme o kadar süratli olmuştur ki 1960’ lı yıllardan sonra dev adımlarla ilerleyen ağaç ve mobilya sanayii, önce; “Küçük Sanayî Bölgesi ” ieklinde kurulmuştur. Ardından bu sahadaki gelişme çok hızlı olduğundan duyulan ihtiyacı karşılamak üzere; 1970’li yıllarda “Büyük Sanayî Bölgesi ”, kurulmuştur.

1980’li yıllara gelindiğinde “Büyük Sanayî Bölgesi” de duyulan ihtiyacı karşılamdığındaan İnegöl belediyesinin tabii sınırını oluşturan Bedre Deresi’nin yatağı da aşılarak doğusunda“Ahşap Sanayî Bölgesi” kurulmuştur. Böylece; Deydinler, Alibey Köyü ve Şıbalı köyleri, İnegöl’e mücâvir alan haline gelmiştir.

Yine 1970’li yıllarda İnegöl’deki askerî hava alanı arazisi, işlevini tamamladığı için kamulaştırılarak bu arazi üzerinde “İnegöl Organize Sanayî Bölgesi ” tesis olunmuş ve 1980’ li yıllarda bu sanayî bölgesindeki fabrikalar, üretime başlamıştır. Bu arada Çakırca Çitliği, önce köy sonra da İnegöl’ün bir mahallesi olmuş ve “Huzur Mahallesi” adını almıştır. Akhisar ve Adabînî köyleri de İnegöl Belediye sınırları içine alınarak mahalle statüsüne kavuşmuştur. Günümüzdeki durumu itibariyle: “İnegöl Organize Sanayî Bölgesi”nın doğu kısmında bir de “Yan Sanayî Bölgesi” oluşturulmuştur. Bu sanayî bölgesi de Alanyurt ve Kozulca yöresine doğru hızla gelişmektedir. Baş döndürücü bu sanayî gelişmeleri hızla artarken 2000’li yıllara gelindiğinde İnegöl Belediyesi, Bursa Özel İdaresi ile anlaşarak Yeni- şehir yolu üzerinde İkinci bir organize sanayî bölgresi’inin kurulması için faâliyete geçmiştir.

İnegöl coğrafyasında söz konusu sanayî kuruluşlarının, planlanmasında, yasal prosüdürlerinin hazırlanarak tamamlanmasında ve de bu tesislere ilişkin alt yapıların hazırlanmasında başta İnegöl belediye başkanlarından Nuri Doğrul, Kemal Özkan, Mehmet Çıracı, Cemal Arık, Ahmet Akyollu, Refik Tabakoğlu, Hikmet Şahin ve Ali Nuri Aktaş, büyük gayret sarfetmişlerdir.

İnegöl kökenli Bursa miletvkillerinden Ahmet Türkel ve Kadir Güçlü de bu tesislerin kurulmasında her safhada belediye başkanlarına yardımcı olmuşlardır ki bunların hepsi, İnegöl’ de kurulmuş olan sanayisinin düâyenleri arasında yer almaya layık kişilerdir. Hayatta olanlara sağlık dileklerimi sunarken vefat etmiş olanlara da Yüce Rabbimden rahmet ve mağfiret dilerim.