Recep Akakuş'un köşe yazısı.
Uludağ ve Domaniç dağları, zengin bir bitki örtüsü ile kaplıdır. Çam ve gürgen cinsi ağaç açısından bu yöre, çok zengindir. Bursa Darphanesi’ne getirilen madenlerin eritilmesinde yakıt olarak ihtiyaç duyulan tüm odunlar, Turgut Alp’in aşireti tarafından bu dağlardan temin edilmiş ve Bursa’ya taşınmıştır.
Bursa Darphanesi’nin ihtiyaç duyduğu odunları temin etme imtiyazı, Turgut Alp aşiretine verildiği için “Turgut-Eli” yöresinde yaşayan aşiret mensupları, “tekâlîf-idivâniyye” adı verilen devlet vergisinden muaf tutulmuşlardır. iç şüphesiz İnegöl coğrafyasında gerçekleştirilen mîmârî yapılanmada kullanılan kereste de yine Uludağ ve Domaniç dağlarından sağlanmıştır.Bunun için sözü edilen dağlarda ve de kasaba merkezinde bir takım orman işletme tesisleri kurulmuştur. Şöyleki: Tarihî süreç içinde-değişik isimler altında- her devirde ormanlarla ilgili devlet bünyesinde bir teşkilât var ola gelmiştir.
Bunlar, bazan “derbentçi “, bazan “yaya birliği ” bazan “Orman askeri” ve bazan da günümüzde olduğu gibi müstekıl “orman görevlisi” olmuştur. Ormanların korunması amacıyla böyle bir idârî yapılanmanın yanı sıra yerinde orman ürünlerini işlemek için de kesim ve biçme işlemlerini geçekleştirmek üzere; devlet tarafından gezici hizar ve bıçkıcılar kullanılmıştır. Orman idaresi adına kesilen ve “tomruk “adını alan bu ağaçlar, bazı yörelerde gezici hizar ve bıçkıcılar tarafından işlenerek “travers” haline getirilmiş ve ardından da İnegöl kasaba merkezinde bulunan orman idaresinin deposuna nakledilmiş ve buradan piyasaya satışa sürülmüştür. Bazıları da başta İnegöl’de ve Cerrah Beldesi’nde kurulan bıçkı ve hizar tesislerinde piyasa şartlarına göre işlenerek değişik türde ” kereste” imâlâtı yapılmıştır.
İnegöl’ de ağaç sanayiî kurulurken öncelikle; bina ve yapı inşaatında kullanılan ve de ihtiyaç duyulan kereste imalâtına ağırlık verilmiştir. Ardından da arabacılıkta, marangozlukta, sandalyacılıkta ve de mobilyacılıkta kullanılmak üzere; İnegöl coğrafyasında orman ürün üretimi hızla artmıştır.Arabacılıkta ilk yıllarda –özellikle araba tekerleği üretimindedışbudak, kestane ve meşe türü ağaçlar tercih edilmiş ise de bu tür ağaçlar” tekerlek” îmâlâtında yeterli olmayınca -takriben 8x8 çapındagürgen keresteleri, “Lobuthane “adı verilen tesislerdeki buhar kazalarında yumuşatılarak ve de eğiltilerek “esbit” imâlâtında- tabir caizse- devrim yapılmış ve İnegöl’de araba üretimi hızla artmıştır. Bu nedenle 1950’li yıllarda Demircioğlu Ömer Bey’in İnegöl- Orhaniye Mahallesi Razgat Caddesi’nde kurup işlettiği “Lobuthane ” ile İbrahim Bosnalı Bey’in şirket halinde kurup Cerrah Beldesi’nde işlettikleri hizarhâne, İnegöl coğrafyasında orman ürünlerinin hazırlanması için kurulan ilk tesisler olmuştur.
Düven yapımında kullanılan söğüt ağacı, fıçı imâlâtında kullanılan kestane ve meşe ağacı, çeyiz sandığı yapımında kullanıln ceviz ağacı, yörede hızla tüketilmeye başlamıştır. Ancak Bursa ve Gemlikte kurulmuş olan dokuma sanayiî, Bursa ve İnegöl yöresinde yetişen kestane, karaağaç, kızılağaç ve akçaağaç türü ağaçların hastalanmasına ve ortadan kalkmasına neden olmuştur.
Tarihî süreçte vakıf kestanelikleri ile şöhret bulan Bursa ve İnegöl coğrafyası, günümüzde, bu tür ürünleri, artık başka yörelerden temin eder duruma gelmiştir.İnegöl Ovası’nı kuzeyden saran Ahî Dağı’nın baltalık türü meşelikler ile kaplı olduğunu söylemiştik.Bu nedenle yörede köylüler, bir taraftan kuru tarıma dayalı çiftçilik yaparken diğer taraftan da odun kömürü üreterek geçimlerini sağlama yoluna gitmişlerdir.
Sülüklügöl Köyü ile Babaoluk Köyü, odun kömürü üretimi ile dikkati çekmektedir. Ayrıca İnegöl coğrafyasında yer alan orman köylüleri, kendilerine yakacak olarak tahsis edilen odunların bir kısmını da, İnegöl-Odun Pazarı’nda satışa sunmaktadırlar. Günümüzde “İnegöl Odun Pazarı”, eski yıllara göre cazibesini kaybetmiş olmakla birlikte söz konusu pazarın senbolü olan çınar ağacı hâlen ayaktadır. Çünkü geçmiş yıllarda İnegöl Odun Pazarı, oldukça hareketli ve de bereketliydi. Başta fırıncılar ve hamamcılar olmak üzere; her hâne sahibi, evini odun kullanarak ısıtma durumundaydı. İnegöl’ün Odun Pazarı, günümüzdeki Nuri Doğrul Caddesi ile Ankara Caddesi’nin buluştuğu noktada yer alan çınar ağacının çevresiydi. söz konusu çınar çevresinde küçük bir meydan bulunmaktaydı. Odun yüklü merkepler ve de sahipleri, bu çınar ağacının altında müşteri beklerlerdi
RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN
DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN
AYHAN BAYRAKTAR