Merhaba İnegöl'ün güzel insanları!
İnegöl'ün ismine dair yazılarımıza bu hafta da devam ediyoruz.
İnegöl'ün adı Türklerin bu bölgeyi fethetmesiyle birlikte tarihe karışan daha eski isimleri barındırır.
Bundan önceki yazımızda İnegöl'ün antik çağlardaki adı Modra üzerine durmuştuk.
Bugün ise, Bizans döneminde İnegöl'e verilen Antiktoma ve Anjelokoma isimlerinin ardındaki hikayelere derinlemesine bir bakış atacağız.
325 yılında İznik'te düzenlenen ilk ekümenik konsil sırasında, İnegöl yöresinde yaşayan Aziz Tomas ve İskenderiye Metropoliti, Hristiyanlığın teslis inancına karşı çıktıkları için aforoz edilmişlerdi.
Bu tarihi olay, İnegöl'ün isminin Antiktoma olarak anılmasına zemin hazırladı. "Antik" ve "Tomas" kelimelerinin birleşiminden oluşan Antiktoma, "Eski Aziz Tomas'ın Yeri" anlamına gelmekteydi.
Bizans döneminde, üçlü tanrı sistemi tartışmaları yaşanırken, muhalif Hristiyan din adamları ve rahibeler, Uludağ'a sürgün ediliyordu.
Aziz Tomas'ın da aralarında bulunduğu bu sürgünler, İnegöl'e verilen yeni isim Anjelokoma ile bağlantılıdır.
Latince'de "Anjelo" melek, "koma" ise derin uyku anlamına gelir.
Böylece, "derin uykuya dalan melek" anlamındaki Anjelokoma, bölgenin coğrafi ve manevi özelliklerini birleştiren simgesel bir ad haline gelmiştir.
Bu isimler, İnegöl'ün yalnızca coğrafi bir konum olmadığını, aynı zamanda zengin bir tarihi ve kültürel mirası barındırdığını göstermektedir.
İnegöl'e Türklerin verdiği isim ise "ana göl" anlamına gelmekte ve bölgenin doğal güzelliklerine atıfta bulunmaktadır.
Şehitler Köyü'nün geçmişte Domaköy olarak bilinmesi de Aziz Tomas'a yapılan atıfların bir parçasıdır.
Bu isimler ve hikayeler, İnegöl'ün tarih sahnesindeki yerini daha da özel kılar.
Batılılar tarafından İnegöl'e verilen Modra, Antiktoma, ve Anjelokoma isimleri, bölgenin çok katmanlı tarihine ışık tutmaktadır.
Her bir isim, bölgenin zengin geçmişinin ve kültürel dokusunun bir parçası olarak hafızalarda yer etmiştir.
Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevnciniz eksik olmasın!