Merhaba İnegöl'ün güzel insanları!
İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.
İnegöl’ün köklü geçmişine tanıklık eden iki önemli köy; Kınık ve Koca Konak. Bu köyler, İnegöl Ovası’nın ve çevresinin tarihî izlerini taşımakta, bölge kültürünü yaşatarak günümüze kadar varlığını sürdürmektedir. Kınık Köyü’nün Oğuz boylarından gelen manav kimliği ve Koca Konak’ın Osmanlı kuruluş yıllarına dayanan stratejik konumu, onları yalnızca bir yerleşim alanı olmaktan öteye taşımakta. Şimdi, bu iki köyün tarihî, coğrafî ve sosyokültürel özelliklerine daha yakından bakalım.
Kınık Köyü
Kınık Köyü, İnegöl Ovası’nın doğusunda, Mezit Deresi'nin ağzında kurulu olup, yerli halktan gelen bir köydür. Manav olarak bilinen bu halk, Oğuzların Kınık boyundan gelmiş olup, ilk yerleşik düzene geçen Türkler arasında sayılmaktadır.
Tarihî kayıtlara göre, bu köy, Osmanlı Devleti döneminde derbentçi köy olarak görev yapmış, Çitli, Özlüce ve Eymür köylüleri ile birlikte Mızal Derbendi’ni koruma görevini üstlenmiştir. Bu özel statüsü nedeniyle, tekâlif-i divaniye adı verilen vergiden muaf tutulmuşlardır.
1573 yılı tahririne kadar derbentçi statüsünü koruyan Kınık Köyü, daha sonra zaîm-timar sistemine dahil edilerek yıllık 500 akça vergiye bağlanmıştır. Nüfus bakımından da değişiklikler yaşayan köy, 1990 yılına kadar 433 kişilik bir nüfusa sahipken, 2000 yılı genel nüfus sayımında bu sayı 225’e düşmüştür.
Geçim kaynakları ise tarım ve ziraata dayalı olmakla birlikte, kavakçılık da köyde yaygın bir geçim kaynağıdır. Güneyde Mezit Deresi yatağında bulunan Kınık-Maden Suyu, bölge için önemli bir kaynak olarak tanınmış ve 1952 yılından bu yana faaliyette olan modern dolum tesisleri inşa edilmiştir.
İnegöl merkeze 16 kilometre mesafede olan köy, çevresindeki Çitli, Özlüce, Küçükyenice köyleri ve Kurşunlu Kasabası ile komşudur.
Koca Konak Köyü
Koca Konak Köyü, İnegöl’ün güneydoğusunda, Ahî Dağı'nın Domaniç Dağları ile buluştuğu coğrafyada yer almaktadır. Yakın çevresinde Özlüce, Sultaniye (Türkler Konağı) ve Pazaryeri ilçesine bağlı köyler bulunur.
Özellikle 1980 yılında İnegöl’den Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlanan Mahmure ve Güzelyurt köyleri de bu çevrede yer almaktadır. Coğrafî yapısı itibariyle dağlık bir araziye sahip olan Koca Konak, akarsu kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle kuru tarım yapılan bir yerleşimdir.
Geçim kaynakları arasında tarım ve hayvancılık yer alırken, ormandan elde edilen meşe kömürü de önemli bir üretim kolunu oluşturur.
Koca Konak Köyü’nün nüfusu, 93 Harbi olarak bilinen 1876-1877 Türk-Rus Savaşı sonrası Anadolu’ya göç eden Balkan kökenli muhacirlerden oluşmaktadır.
Devlet tarafından İnegöl’e yerleştirilen bu muhacirlerin, yerleşim birimi olarak seçtikleri Koca Konak, 1990 yılı nüfus sayımında 223, 2000 yılı nüfus sayımında ise 157 kişi olarak kaydedilmiştir. Köyün İnegöl şehir merkezine uzaklığı ise 24 kilometredir.
Bu köy, adından da anlaşılacağı üzere, bir konaklama yeri olarak tarih boyunca önem kazanmıştır. Osmanlı’nın kuruluş yıllarında göç yollarının korunduğu, Samsa Çavuş ve kardeşi Sülemiş’in himayesinde olan bu bölge, Ertuğrul Gâzî devrinde stratejik olarak korunmuştur.
İnegöl-Tekfuru Nikola’ya karşı göç yollarının güvenliğini sağlayan bu yöre, Söğüt ve Domaniç arasındaki göç yolu üzerindedir. Bugün hâlâ Türkler Konağı (Sultaniye), Kanlı Konak, Osmaniye ve Tüfekçikonak gibi tarihi konak yerleşimleri bu güzergahta bulunmaktadır.
İnegöl’ün tarihî dokusunu yansıtan Kınık ve Koca Konak Köyleri, Osmanlı'nın erken dönemlerine dayanan geçmişleri ve koruyucu köy olarak üstlendikleri roller ile İnegöl’ün kültürel mirasının önemli parçalarıdır. Yerel halkın büyük çoğunluğu geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlarken, köylerde farklı gelenekler ve sosyal yapılar halen yaşatılmaktadır. Bu köyler, günümüzde de tarihî zenginlikleri ve eşsiz coğrafyaları ile bölgeyi ziyaret edenlere, köklü geçmişlerinden izler sunmaya devam etmektedir.
Kınık Köyü ve Koca Konak Köyü gibi tarihî köyler, yalnızca geçmişin izlerini taşımakla kalmayıp, gelecekte de İnegöl’ün kültür ve tarihini canlı tutacak yerleşimler olarak önem taşımaktadır. Bu köyler, geçmişteki misyonlarını günümüzde de sürdürmeye devam ediyor ve bölgenin tarihî mirasını yansıtarak gelecek nesillere aktarıyor.
Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!