Merhaba İnegöl'ün güzel insanları! 
İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.
 

 Tarih boyunca birçok önemli isim ve eserle şekillenen İnegöl, bu zengin mirasın en öne çıkan isimlerinden biri olan İshak Paşa sayesinde bugün de kültürel bir merkez olma özelliğini koruyor. İshak Paşa'nın yaşamı ve eserleri, sadece İnegöl’ü değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun genel tarihi açısından da büyük öneme sahiptir.

İshak Paşa, 1466 yılında vezâret payesi almış ve 1469 yılında Fatih Sultan Mehmed Han’a Başvezir olarak atanmıştır. Ancak tarihimizde aynı dönemde yaşamış iki önemli İshak Paşa bulunuyor. Bunlardan biri, Sırp asıllı ve manevi evladı olan Mühtedi Sarı İshak Paşa’dır.

Mühtedi Sarı İshak Paşa, Üsküp Sancak Beyi olarak tanınmış ve Semendire’nin fethinde büyük rol oynamıştır. Aynı zamanda, Sultan II. Murat ve Fatih Sultan Mehmed dönemlerinde üç kez sadrazamlık yapmış, İsa Bey, Mustafa Paşa ve Mehmed Bey gibi çocukları da önemli görevlerde bulunmuştur.

İnegöl’de yaşayan diğer İshak Paşa ise Türk kökenli olup, dedesi İsa Bey’den miras kalan dirlikleri yönetmiştir. İsa Bey, 1402 Ankara-Çubuk Meydan Muharebesi’nde şehit düşmüş, oğlu İbrahim Ağa ise babasının mirasını uzun yıllar boyunca korumuştur.

Bu İshak Paşa, İnegöl’de cami, kervansaray, medrese, türbe, hamam ve dükkân gibi hayrî eserler inşa ederek şehrin imarına büyük katkıda bulunmuştur. Onun kurduğu külliye, günümüzde de İnegöl’ün tarihî dokusunu oluşturan önemli yapılar arasında yer almaktadır.

İsaören Köyü adı, İshak Paşa’nın dedesi İsa Bey’e verilen dirlikten gelmektedir. Amasya kökenli olan İshak Paşa, Bursa Kütüğü gibi el yazması eserlerde İnegöl’lü olarak tescillenmiş ve arşiv belgeleri de bunu doğrulamaktadır. İshak Paşa’nın başta İnegöl, Selanik ve İstanbul’da bulunan hayrî eserleri halen ayakta durmakta ve tarihî gerçekler açıkça ortaya konmaktadır.

İshak Paşa, Kastamonu Beyi İsfendiyâr Bey’in kızı Sultan Hatun ile evli olup, üç erkek ve iki kız evladı dünyaya getirmiştir. Bu çocuklardan İbrahim veya Halil İbrahim, İnegöl’de kalmış ve dedelerinden kalan dirlikleri ve İshak Paşa Külliyesi’ni yönetmiştir. İshak Paşa’nın soyundan gelenler ise "İbrahimzâdeler" olarak anılmaktadır ve İnegöl’ün tarihî mirasının nesilden nesile aktarılmasını sağlamışlardır.

Hüseyin Hüsameddin Efendi ve Kâmil Kepecioğlu gibi tarihçiler, İshak Paşa’nın kökeni ve ailesi hakkında farklı görüşler sunsa da, iki farklı İshak Paşa’nın Fatih Sultan Mehmed ve Sultan II. Beyazıt dönemlerinde önemli görevlerde bulunduğu konusunda hemfikirdirler. İshak Paşa’nın eserleri ve vakfiyeleri, onun sosyal ve kültürel katkılarının ne denli büyük olduğunu gözler önüne sermektedir.

İshak Paşa ve İsaören Köyü, İnegöl’ün sadece tarihsel değil, aynı zamanda kültürel kimliğinin de önemli bir parçasıdır. Bu miras, günümüzde de şehrin ve köyün yaşayan tarihini yansıtarak, gelecek nesillere aktarılmaya devam ediyor. İshak Paşa’nın bıraktığı izler, İnegöl’ün bugününe ve geleceğine ışık tutmaya devam ediyor.

Bu konuya devam edeceğiz...

Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!