İnsanın tıkandığı dönemler olur, söyleyecek söz bulamaz bazen. Hep konuşmak zorunda mıdır insanoğlu?

Şimdi ben de bir ademevladı olarak ne yazayım diye kara kara düşünüyorum, insanın canını sıkan İnegöl'ün kararmış göğünün altında.

En sonunda söylenmesi gereken ne olabilir, diye gündemi tarayıverdim zihnimde.

Geçen hafta, Sivil Toplum Kuruluşları olarak yapmış olduğumuz ve Amerikalı üniversiteli gençlerden ilham alarak tasarladığımız çadır programı geldi aklıma.

Bugünlerde hep prim yapıyor diyerek bu konuya eğildiğimiz sanılmasın sakın zira prim falan yaptığı yok. İnsanların çoğu böyle uzun bir mücadelede nasıl sabrederek devam edeceklerini bilemezler.

Mesela Mescid-i Aksa'nın tasarlanmış küçük maketi önüne hasırları yaydık. Birlikte yol yürüdüğümüz Sivil Toplum Kuruluşları üyeleri olarak, ortada yakılan ateşin etrafında marşlar söyledik gecenin geç vaktine kadar.

Maket biraz küçük olmasına rağmen önünde fotoğraf çektirmek isteyenleri gördüm. İnegöl'ün vicdanı olarak niteliyorum böyle Gazze ile alakalı faaliyetleri. Hamas Tugayları savaşın başladığı günden beri direniyor ve büyük kayıplar verdiriyor İsrail askerlerine. Biz o akşam,

Sayı, silah, zaman hepsi bahane, Tutamaz mı elin yerdeki taşı,

İman ve cihat olduğu müddetçe, Dönmek yok, sürdüreceğiz savaşı.

Dizelerini İnegöl saat kulesinin dibinde haykırırken, o saat kulesinin duvarlarında yazılan bir sürü şehidin de hatırasını yad ediyorduk. Bahanelere sığınmayacaktık, iman gibi güçlü bir silahı Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy da İstiklal Marşı'nda söylemiyor mu?

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar.

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

 Acaba korktuğumuz başımıza mı gelecek. Yani gençliğin imanını değişik sebeplerle şüpheye düşürenler surda bir gedik mi açtı acaba? Bazen kafalar karışıyor, zihinler bulanıyor. Neyse ki mesele vatan, millet, bayrak mevzusuna geldiği zaman bir anda toparlayabiliyoruz. Ehli küfür bu konuda çalışma yapıyor sanıyorum. 

Biliyoruz ki adamlar tüm tuşlara birlikte basıyorlar. Yalan ve iftira dolu cümlelerle algı operasyonları yapıyorlar. Özellikle gençler üzerindeki o kirli operasyonlar konusunda başta toplumun önde gelenleri, gazeteciler,  belki de bazı öğretmenler bu işin öncülüğünü yapıyorlar.  Toplumun her kesimden birçok konuşan diller elde etmiş olabilirler.

O yüzden direniş dünyanın her tarafında kendini göstermesi lazım. Vicdan sahibi Amerikalı ve Avrupalı aktivistler gibi biz de durmamalıyız.

AHMET TAŞTAN