Mehmet Arif SELİM'in köşe yazısı
Daha eskiye gidip Haçlı Seferleri ve o seferler sırasındaki katliamları da aklımızda tutarak biz yakın tarihten bazı örnekler sıralayalım Batı'dan ne gördüğümüze dair.
Batı saldırılarını kısada olsa hatirlayalım ki, hala "batı da batı" diye tutturup, onlarla zoraki dost olmaya çalışmanın bize bir katkı sağlamayacağını iyice anlayalım.
"Ama batı teknolojide ilerde" şeklinde gelebilecek itiraza karşı hemen belirtelim: 1)Batının teknolojisini almak için illede onların güdümünde olmak gerekmez. 2) Kabaca 200 yıldır batının delisiyiz ve peşindeyiz de bize ne faydaları oldu?
Ayrıca burada itiraz edilen husus batıyla ilişki kurmamız değil; bu ilişkimizin batının ağa bizim ise maraba olmamız şeklindeki yalısıyla ilgilidir. Yoksa herkesle olduğu gibi batılılarla da ilişki kurmak doğaldır. Yeterki bu ilişki, "eşitlerin ilişkisi" şeklinde olsun.
Dönelim başa, batıdan ne gördük:
Osmanlı'daki azınlıkları her yönüyle destekleyip isyanlar çıkarttırarak devletin milyonlarca kilometrekare toprak kaybetmesine yol açtılar.
Osmanlı'ya, ilki Kırım savaşı sırasında olmak üzere, verdikleri yüksek faizli borçlarla ekonomik esaret altına aldılar.
Ermenileri kışkırtıl destekleyerek onbinlerce Müslüman ve Türk katlettirdiler ve hala bizi sıkıştırmanın bir aracı olarak kullandıkları, sözde "Ermeni Soykırımı" belasını başımıza sardılar.
Osmanlı'daki iç meselleri ve işbirlikçilerini kullanarak darbeler yaptırdılar.
İtalya Trablusgarp'ı işgal etti, diğer batılı güçler göz yumdu ve Trablusgarp'ı aldılar elimizden.(1912)
Balkan devletlerini üzerimize saldılar ve tüm Balkan topraklarını, üstelik İstanbul'a kadar, kaybettik.(1912-13)
1.Dünya Savaşı sırasında; Çanakkale'de, Yemen'de, Hicaz'da, Irak'ta, Suriye'de, Kafkaslar'da vatanımıza saldırdılar ve milyonlarca vatan eadını şehit ettiler. (1914 - 18)
Milli Mücadele'de; İç Anadolu'nun bir kısmı hariç tüm Anadolu'yu bu batılılar işgal etti. (1918-22)
Cumhuriyetimiz döneminde dostça mı davrandılar peki?
Bizi manda ve himaye altında tutmak için; Boğazlar bölgesine çökmek, isyanlar çıkarttırmak, gizli açık engellerle ilerlememize engel olmak istediler.
Kardeşi kardeşe kırdırmak için; bazı sözde sivil toplum örgütleriyle açıktan, Masonluk, Gladio gibi gizli yapılarla el altından fitneler çıkardılar. Sağcı - solcu, Alevi - Sünni gibi suni düşmanlıklar icat edip iç kargaşa çıkarma denemelerini defalarca yaptılar.
1960, 1971, 1980 ve 1997 darbelerini organize ederek ülkemizi sürekli kendilerine muhtaç hale getirdiler ve sürekli avuçlarında tutmaya çalıştılar.
Kırk yılda kırk bin insanımızın canını alan PKK terör örgütünü ve diğer terör örgütlerini kurup destekleyerek, onlar üzerinden bizimle savaştılar, ülkemizi bölmeye çalıştılar.
FETÖ gibi yapılarla ülkemizi kontrol edip ele geçirmeye çalıştılar, iç savaş çıkarmak için 15 Temmuz'u planladılar.
Bize bu batıdan bir fayda gelmeyeceğini görmemiz için daha ne yapmaları gerekiyor ? Bir vatanımız var onu, bir canımız var onu mu almaları gerekiyor?
Batıyı tek alternatif görmek, platonik aşık gibi onların peşinden koşmak ve onlara kuyruk olmak, onların sözünden çıkmayarak birşey elde edeceğimizi sanmak, en hafif tabiriyle saflıktır.
Biz büyük bir millet olduğumuz bilinci ve özgüveniyle hareket edip, milli çıkarlarımız doğrultusunda herkesle ilişki kurup, tam bağımsız bir ülke olarak ayakta kalabiliriz ancak. Bunu anlamak için bir 200 yıl daha beklemeye gerek yoktur. Bu ülkedeki temel fikirsel mücadelenin; illede batı diyenler ile, illede tam bağımsızlık diyenlerin mücadelesi olduğunu da bu vesileyle tekrar hatırlatalım.
"İllede batı" demekte bir tercihtir tabiiki. Ancak; batıyı tercih ediyoruz diye, batının bize yaptıklarını veya yapmak istediklerini görmezden gelmek gerekmez. Veya batıyı seviyoruz diye, onların sevdiği terör örgütlerini de sevmemiz gerekmez. Bu tavırlar batı aşkı veya batı sevgisi değil, batı mandacılığı ve batı taşeronluğu olur.
Allah devletimizi daim eylesin, deet millete zeval vermesin. Allah düşmana fırsat, düşmana ve o düşmana bilmeyerek hizmet edenlere de fırsat vermesin. Düşmana bilerek hizmet eden hainleri ise Kahhar olana havale ediyoruz.
Nice 100. yılların olsun Türkiyem.