Yine aylardan Kasım! Geçip doluyor işte, ömür tasım… Duvarımda asılı büyük boy takvimin sondan bir önceki yaprağını çeviriyorum; Kasım’ın 2. gününde ancak.

Hayatımızın merkezine doğru bir konu, bir mekân, bir tarihtir İnegöl. Yazılarımın çoğunun konusu olmakla kalmayıp, bir de duvarımda asılı bir takvimdir bu şehr-i İnegöl.

Gelin, bugün size odamda son 12 yıldır asılı İnegöl takvimlerinden bahsedeyim. Şâir (Necip Fazıl) bir takvim yaprağından esinlenerek muhteşem bir şiir (Takvimdeki Deniz) çıkartmış yâ hani! Bizde duvarımızdaki takvimlerden bir İnegöl yazısı çıkartalım.

İnegöl Kent Müzesi’nin 12 yılı bulan bir geleneğidir takvim çıkartmak; 2012’den 2024’e… İnşallah, bu gelenek aksatılmayarak sürdürülür daha. Büyük boy bir duvar takvimidir bahsettiğimiz. On iki yapraktan oluşuyor; Ocak’tan Aralık’a… Kent ve Mobilya müzesinin ve dolayısıyla belediyenin amblem ve logoları ile süslenmiş yaprakları var.

Takvimin en önemli tarafı her yaprağında İnegöl kültür tarihinden bir fotoğrafa yer vermesidir. Onun dışında, klasik her takvimde yer alan günler var; ayın kaçı, hangi güne denk geliyor? Gösteriyor. Her ayın ülke ve şehrimiz açısından önemli günleri, bayramları da gösteriliyor. Takvime fotoğraflar seçilirken, ayın özelliğine, konseptine uygun olanları konuluyor. Mesela, Nisan’da ise çocuk şenliği; Mayıs’ta ise gençlik fotoğrafına yer veriliyor.

Geçen 2 Kasım’da takvimin Kasım yaprağını çevirirken, eskiden yaşamış ve bugün hepsi çoktan  merhum/merhume olmuş meslektaşlarımla karşılaştım. Sanki dün çekilmiş gibi, berrak bir fotoğraf var takvim yaprağımızda. İnegöl’de görev yapan öğretmenlerin Kasım 1928’de çektirdikleri toplu hatıra fotoğrafı bu. Mühim bir kongre yapmışlar kendi aralarında ve toplantı çıkışı hep bir arada fotoğraf çektirmişler.

Biliyorsunuz, günümüzde fotoğraf çekmek, çektirmek dünyanın en kolay işi. Çocuk oyuncağı bile değil, bu dijital çağda fotoğraf çekmek. Hemen herkeste olan cep telefonlarıyla çekiyor. Ancak 1928’de fotoğraf çektirmek ciddi, maliyetli ve nadir bir işti. O zamanlarda bütün İnegöl’de toplasanız herhalde beş tane fotoğraf makinesi bulamazdınız! Yine de böyle bir imkân vardı ve ilçemizin en başta gelen insanları olarak öğretmenleri 1928 Kasım’ında sözünü ettiğimiz toplu fotoğrafı çektirebilmişlerdir. Bu fotoğrafın yaklaşık 100 yıl sonra İnegöl Müze takvimini süsleyeceğini bir bilselerdi! Geleceği bilmek insanoğlunun haddini aşan bir şey tabi. Bizim bu yazımız 100 yıl sonra yeniden okunacak mıdır? Bilemiyoruz!

1928’in Kasım ayı, şimdi kullanmakta olduğumuz Latin alfabesine geçtiğimiz önemli bir dönemeçtir. Arap alfabesini resmi olarak bırakmışız o zamandan itibaren. İşte, yukarıda sözünü ettiğimiz İnegöl öğretmenlerinin kongresi de muhtemelen bu önemli harf değişikliği konusu hakkında yapılmış bir toplantı olmalıdır.

Yaklaşık kırk kadar öğretmen sığmış bir fotoğraf karesine. Onların aşağı yukarı üçte biri kadın öğretmenlerdir; kimilerinin başları açık, kimilerinin örtülüdür. Öğretmenlerin içinde en ön sırada çömelmiş olanlardan birini tanıdım hemen: Turgut Can Mamaş. Bu isim, İnegöl’ü tarihiyle bilenlerin bilebilecekleri bir isim olacaktır daima. Çünkü kendisi sadece öğretmen değil, aynı zamanda yazardır. İnegöl’ü tanıtan yazılar ve kitap yazmıştır. 1920’li, 30’lu ve 40’lı yıllarında en popüler öğretmeni herhalde bizim Turgut Can öğretmenimizdir. Son derece de sevimli bir tipi, hoş siması vardır onun.

İnegöl’ün görsel tarihinde Kent Müzesi’nin bu takvimleri özel bir yere sahiptir artık. İlk bastıkları takvim olan 2012 takviminin Kasım yaprağını çevirdim şimdi de. Bu arada yıl bitti diye takvimi asla atmıyorum. Arşivime kaldırıyorum.

2012 Kasım’ındaki fotoğraf; 21 Kasım 1938 günü çekilmiştir. O gün İnegöl hükümet konağı meydanı hıncahınç doludur. Herhalde burada yaşayıp da o gün meydana gelmeyen İnegöllü yoktur! Fotoğrafçı, o tarihi anı geniş bir açıdan bir fotoğraf karesi ile ölümsüzleştirmiş. Toplanmanın özel nedeni, 10 Kasım’da ölmüş Atatürk için anma toplantısı ya da cenaze merasimidir.

Atatürk’ün vefatın üzerinden henüz 11 gün geçmiştir; cenazesi İstanbul’dan Ankara’ya götürülmüştür. İnegöl halkı, Cumhuriyetin kurucusunun hatırasını yâd etmek maksadıyla 21 Kasım 1938’de meydanda toplanmıştır. Ortada bırakılmış bir boşluk; boşluğun ucunda Atatürk büstü ve büstün etrafını çepeçevre sarmış çiçekler, çelenkler.. Karşılıklı iki kanat halinde dizilmiş İnegöl ahalisi.. Fotoğrafçı yüksekçe bir yere çıkarak çekmiş bu meydanı ve kalabalığı.

Takvimdeki fotoğraflardan yola çıkarak İnegöl’ün tarihî anlarının hikâyesini yazmaya çalışıyoruz. Buraya kadar sadece Kasım yaprağından iki fotoğraf anlatabildik biraz. Demek ki tek tek 12 yıl ve her yıl 12 fotoğraf üzerinden bütünlüklü hikâyeyi anlatmaya kalkışsak, bir gazete köşe yazısı değil; belki bir kitap yazmamız gerekecek. Gerekirse onu da yaparız evvel-Allah! Belediye başkanı ve müze yetkililerden tek isteğimiz takvimi her sene çıkartmaya devam etsinler; “Tasarruf tedbirleri!” gibi ucuz bir bahaneyi bu güzel uygulamayı sonlandırmak için kullanmasınlar! Çünkü şu sıralar öyle bir bahane kullanılıyor. Gerçek tarih ve kültür işleri olunca tasarrufu öne sürüyorlar. Fakat şarkıcılara, göstericilere kesenin ağzını açık bırakıyorlar maalesef.

DR.SALİH EROL