Mehmet Arif Selim'in köşe yazısı
Emperyalistlerin taktikleri çeşit çeşittir. Bunların bazıları gizli operasyonlar şeklindeyken, bazıları "herkesin bildiği sır" seklinde bazıları ise açık operasyonlardır.
Emperyalist ülkelerin istihbarat servisleri çeşitli yollarla hedef ülkelerde "eleman" edinirler. Bu elemanları bazen parayla, bazen şantajla, bazen kadınlarla, bazen ise makamlarla kafeslerler. Sonra o elemanları, istihbaratları aracılığıyla gizlice kullanırlar.
Bu gizli operasyonların diğer bir çeşidi ise; hedef ülkelerdeki siyasi yapılara, Sivil Toplum Örgütleri'ne, medyaya sızmak ve o yapıyı yönlendirmek şeklinde yapılır.
Emperyalist güçlerin istihbarat servislerince doğrudan veya gizli örgütler aracılığıyla yarı doğrudan operasyonlar da yapılır. Bunlar yalan haberlerle algı operasyonları, cinayetler, bombalamalar, iç çatışmalar çıkarmak şeklinde de yapılabilir.
Emperyalistler bu tür operasyonları yaparken, tamamen kendileri gibi düşünen, gönüllü batı hayranı ve hizmetkarı olanlardan da destek alırlar.
Kitleleri amaçları doğrultusunda sürüklemek ve emperyalist amaçlarını - şeytani yüzlerini gizlemek için ise; özgürlük, insan hakları, demokrasi gibi kavramları kullanırlar. Yapılanların bu "kutsal" kavramlar için yapıldığını zannettirirler. Defalarca aynı taktiği yapmalarına rağmen, pek çok ülkede pek çok insanı buna inandırmayı başarırlar, ilginç olarak.
İlginç dedim çünkü, yaşadığımız iletişim çağında bilgiye ulaşmak çok kolay. Her ne kadar bilgi üretimi de emperyalistlerin elinde olsada, alternatif bilgi kaynakları ve bize sunulan bilgiyi analiz edebilecek bir aklımızda var sonuçta. Yani; mesela Arjantin'deki sokak eylemlerinin ve bunun sonucunda gerçekleşen iktidar değişiminin ardından, aynı yöntemlerle Brezilya'da da sokaklar karışıp iktidar orda da değiştirilmeye çalışılıyorsa, Brezilyalılar'ın bir durup düşünmesi gerekmez mi? Benzer taktik, benzer bahaneler, benzer bahaneler Arjantin'de de kullanıldı. Demek ki bu işin arkasında aynı güçler var ve benim ülkemde de bir numara çeviriyor bunlar" diyemeyecek kadar kör olabilirler mi.
Yıllar öncesinden iki örnek verdim sadece benzer durum pek çok ülkede yaşandı...
Emperyalizmin ve Tek Dünya Devleti peşindeki küresilcilerin, son otuz yıldaki en büyük taktiklerinden biriside, terör örgütleri üzerinden operasyonlar yürütmek. Bu operasyonlar " herkesin bildiği sır" şeklindeki ooerasyonlara örnek verilebilir.
Hiçbir terör örgütünün, emperyalist destek olmadan kurulamayacağı ve yaşayamayacağı "herkesin bildiği sır" dır. Terör örgütlerini kontrol edenin, besleyenin, silah verenin, onlar üzerinden uyuşturucu şebekelerini yönlendirenlerin, emperyalist batılı istihbarat teşkilatları olduğu da "herkesin bildiği sır" dır.
Terörle ülke karıştırmak, ülke zayıflatmak ve mümkünse bölmek, gizli yapıların da desteğiyle ülkelerde darbelere zemin hazırlamak, istedikleri yönetimleri ülkelerin başına getirmek gibi amaçlarla kullanılabilecek en iyi kuklalardır terör örgütleri. Bu gerçekleri gizlemek için kurguladıkları "terörle savaş" söylemleri, son asırda emperyalist - çağdaş batının ürettiği en büyük yalanlardan biridir, çevirdikleri en büyük tiyatrolardan biridir.
Tüm bu taktikleri teşhis etmek ve bu taktiklere ülkelerimizi kurban etmemek için doğru bilgi şarttır herseyden önce. Zira emperylistler; bilişim teknolojilerindeki gelişmeler nedeniyle, artık maliyeti az, riski sıfır yöntem olan "psikolojik harp" yöntemini kullanıyorlar hedeflerini gerçekleştirmek için. Bilgi üreten siteler ve sosyal medya platformları büyük oranda ellerinde olduğu için, psikolojik harp sahası olarak rahatlıkla kullanıyorlar buraları.
Bilgi, feraset, akıl yoluyla emperyalist taktikleri deşifre etmek, tüm dünya için öncelikli uğraş olmalıdır. Aksi taktirde hiçbir ülkenin huzur bulması ve Tek Dünya Devleti'nden yakasını kurtarması mümkün olmayacaktır.
"Tek Dünya Devleti" dedikleri şeyin; emperyalizmi de araç olarak kullanıp ekonomileri kontrol etmeyi ve ardından tüm insanlığı kontrol edip, yeryüzünü İblis'in ve şeytanlarının kontrolüne vermek anlamına geldiğini de belirterek bitirelim.
Allah batılın her tuzağından ümmetimizi ve milletimizi korusun.