Mehmet Arif Selim'in Köşe Yazısı

Emperyalizmin aparat olarak kullandığı pek çok yapı vardır. Bu yapılardan bazıları  PKK, FETÖ, DEAŞ gibi isimlerle açıktan ülkemizi hedef aldılar, almaya devam ediyorlar.

PKK' yı veya DAŞ gibi terör örgütlerini kurduran / kuran, besleyen, silah ve cephane  sağlayan emperyalist ülkeler artık deşifre oldu. Ülkemizi tökezletmek, zayıflatıp kontrol etmek ve zamanı gelince bölebilmek için bu örgütleri kullandılar, kullanıyorlar.

FETÖ denen haşhaşilerin de arkasında duran, koruyan, ülkelerinde besleyen ve onları değişik ülkelerde ve de özellikle bizim ülkemizde kullananlar da emperyalist aynı devletler. O devletlerin ülkemizi işgal edebilmeleri için, 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminde bulunan FETÖ hashaşileri aslında sadece bir kukla olarak kendilerine verilen rolü oynuyorlardı. Oynadıkları oyun devletimiz ve milletimiz tarafından bozuldu.

Türkiye'ye silah çekenlerin hangi ülkelere kaçtıklarına bakınca, FETÖ'nün kimin malı olduğunu anlarsınız.

Meselenin  diğer boyutuna gelelim. Emperyalizmin FETÖ'sü bir tane değil, başlıkta vurguladığım gibi. Bazı emperyalist kuklaları açıktan hedef alamaz ülkemizi. Masum bir kavramın veya bir bahanenin arkasına saklanarak değişik yollarla ülkemizi emperyalist kuklası yapmaya çalışırlar.

Bu tip yapılar demokrasi, özgürlük, insan hakları, çevre gibi masum kavramları kendilerine maske yaparlar. Hatırlayalım; 2013'' teki Gezi İsyanı'nın bahanesi ağaç yani çevrecilik idi. 2014'te Türkiye'yi bölmek amaçlı Çukur Eylemleri'nin bahanesi insan haklarıydı. Daha eskiye gidelim, 28 Şubat 1997 darbesinin maskesi Laiklik idi.

Bu maskeleri takanlar ve Türkiye'ye operasyon çekenlerin hepsi, değişik isimli FETÖ'lerdir. Bunlar bazen bir medya kuruluşu,  bazen sivil toplum kuruluşu,  bazen siyasi bir yapı olarak karşımıza çıkabilirler,  hiç fark etmez.

Ülkenin faydasına olmayan, ülkenin tökezlemesi amacı taşıyan her çeşit eylem ve  bu eylemlere ön ayak olan her yapı, emperyalizmin senaryosunda figüranlık yapan işbirlikçi FETÖ'dür aslında.  Emperyalizme hizmet edenlerin isimleri ister Fetö, PKK, isterse YPG, DEAŞ, GLADİO, vs olsun farketmez. hepsi aynıdır. 2016'da 18 Terör örgütü bir bildiri yayınlayıp "Türkiye'ye karşı ortak mücadele edeceğiz" demişlerdi hatırlarsanız. Sahipleri aynı olan kuklaların isimlerinin veya yöntemlerinin farklı olması önemli değildir,  hepsi bizim düşmanımızdır ve emperyalist kuklasıdır.

Bilerek bu kuklalara destek olanlara, kuklaları hapishanelerden kurtarmaya çalışanlar ise o kuklaların kankasıdır ve emperyalist batının diğer işbirlikçileridir. Lafı eğip bükmeden, şartsız ve fakatsız bir şekilde teröre karşı durmayan herkes ve her yapı ama ötesinden ama berisinden, mutlaka bir yerinden emperyalistlere bağlıdır. Bunu bilip buna göre hareket etmeliyiz ki bir daha 15 Temmuz yaşamayalım.

Tekrar bir çağrı yaparak bitireyim:FETÖ'cü firari Emre sana diyorum, alooo. 14 Mayıs tarihli uçak biletini gösterip Türkiye'ye geleceğim diyordun, hâlâ gelmedin. Biletin yandıysa ben biletini alayımda gel demiştim geçen hafta.  Teklifim hâlâ geçerli. Gel ki, kime güvenip, kimden cesaret alıp kimi tehdit ediyordun bi öğrenelim. Aloo sana diyorum,  ABD'den havlamak kolay, gelde burda havla sıkıysa.

Çağrım tüm firarileredir, Emre sadece sembolik bir isim. Ya adam gibi gelin, yada geleceğiz diye posta koymayın her seçim öncesinde. Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var bunu unutmayın. Ayrıca, burası bizim TEK vatanımız, "kaçacaksınız" falan gibi laflar etmeyide kesin. Burda doğduk burda olacağız ve burda öleceğiz. Ayrıca da, sizin gibi vatan haini değiliz ki başka ülkelere kaçalım. Vatanımızdayız çok şükür. Allah imansız ve vatansız bırakmasın bizleri...