Merhaba İnegöl'ün güzel insanları! 
İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.


İnegöl’ün güneyindeki dağ köyleri, sadece doğal güzellikleriyle değil, tarih ve kültürleriyle de dikkat çeker. Gülbahçe ve Güneykestane köyleri, yeşilin binbir tonuna ev sahipliği yapan, dağların eteklerinde saklı kalmış hazinelerdir.

Bu iki köy, hem Kafkasya'dan gelen muhacirlerin izlerini taşır, hem de tarım ve orman ürünleriyle geçimlerini sağlar. Aynı zamanda, her iki köyün tarihi ve bitki örtüsü, bölgenin doğal ve kültürel zenginliğini gözler önüne serer.

Gülbahçe Köyü’nün Tarihi ve Doğal Güzellikleri
Uludağ’ın İnegöl Ovası’na bakan eteklerinde yer alan Gülbahçe Köyü, zengin bitki örtüsü ve engebeli coğrafyasıyla dikkat çeker. Başta kestane ve kiraz olmak üzere pek çok meyve türü bu köyde yetişmektedir. 10 kilometre uzaklıktaki İnegöl şehir merkezine yakınlığı, köyün erişilebilirliğini artırırken, nüfusu zamanla azalmıştır. 1990 yılında 394 kişi olan köy nüfusu, 2000 yılında 198 kişiye düşmüştür.

Kafkas kökenli Batum muhacirlerinin yaşadığı köy, 93 Muharebesi olarak bilinen 1876-1877 Türk-Rus Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya göç eden Gürcü ailelerce kurulmuştur. Halk, hala Gürcüce konuşur ve bu zengin kültürlerini yaşatmaya devam eder. Ayrıca köyün tarihi dokusu, 2. Abdülhamit döneminden izler taşıyan camisiyle de dikkat çeker. Gülbahçe, antik Tatavlenon Kome şehrinin üzerine kurulmuş olup tarihsel derinliğiyle de fark yaratır.

Güneykestane Köyü: Kestane Ağaçlarının Gölgesinde
İnegöl’ün güneydoğusunda, Ahî Dağı ve Domaniç Dağları’nın kesişim noktasında yer alan Güneykestane Köyü, ismini bölgeye özgü kestane ağaçlarından alır. İnegöl’e 30 kilometre uzaklıkta olan köy, geçmişte kestane ağaçlarının ekonomide önemli bir yer tuttuğu bir bölgedir.

Ne yazık ki son 50 yıl içinde bölgedeki kestane ağaçları, tedavisi henüz bulunamamış bir hastalık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu hastalık, bölgedeki doğal dengeyi tehdit ederken, kestane ağacının simgesel bir figüre dönüşmesi ihtimalini de beraberinde getirmektedir.

Köyün nüfusu, 1990 yılında 146 iken, 2000 yılında 122’ye düşmüştür. Kafkas kökenli Abhaz muhacirlerce kurulan Güneykestane, zamanla aldığı göçlerle karışık bir nüfus yapısına sahip olmuştur.

Orman ürünlerinden büyük ölçüde geçimini sağlayan köy halkı, aynı zamanda ziraat ve meyvecilikle de uğraşır. Ahî Dağı ve Domaniç Dağları arasındaki bu şirin köy, doğal güzellikleriyle de dikkat çeker.


İnegöl’ün bu iki köyü, tarihin ve doğanın iç içe geçtiği, geçmişten bugüne zengin kültürlerin yaşatıldığı yerlerdir. Gülbahçe ve Güneykestane köyleri, hem doğal güzellikleriyle hem de tarihî dokularıyla ziyaretçilerine eşsiz deneyimler sunar.

Ancak, kestane ağaçlarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bu bölgede, doğanın korunmasına dair alınacak tedbirler büyük önem taşıyor


Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!