İnsan, bunca yolu boşuna yürür mü ki?  Yürüyor işte... Zaten bu tür tartışmaların sonucunda da bir şeyler elde edilmediğini herkes biliyor.  (Muhatabıma iki rekat namaz bile kıldıramadım bu tartışmalar sonucunda)

Bu yazışmaların ardından, tartıştığım insanlarla aramıza bir düşmanlık girmesini istemiyorum. Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Allah: “Şeytan aranıza düşmanlık sokmak ister!” buyuruyor.

Konuşarak anlaşamayan insan olmak istemiyorum. Muhatabımın, sevdiğim insanlar hakkında aşırıya kaçan olumsuz cümleleri benim de hataya düşmeme sebebiyet verse de sonunda kibar ifadelerle ortak noktaya doğru yere çekmeye çalışıyorum.

 Bu yumuşatma çalışmaları bazen sonuç veriyor:  “Sen”den “Siz” kelimesine geçişler yapıyoruz. “Böyle oldu!” kesin yargısı yerine “böyle de olabilir” noktasına varabiliyoruz.

Bir insanın sizi muhatap alıp yazdıklarınıza karşılık vermesi her şeyden daha değerli. “Sosyal medyada seviyeyi düşürmeden ve düşmanca hislere yakalanmadan nasıl eleştiri yapabiliriz?” konusunda millet olarak biraz çalışmamız gerekir.

Ama dostça bir eleştiri yapmak istiyorsak, önce samimiyeti gönlümüze yerleştirmeli, sonra da eleştiri yapacağımız insanın (kurumun, kuruluşun) birkaç tane olumlu yanını yazmalı, arkasından eksik kalan yerleri de işaret etmeliyiz. İşte bu tatlı dilli eleştiri yöntemi, insanları etkiler ve değiştirebilir. Öbür türlüsü köprü başında kafa tokuşturan iki koç misali sert vurdukça iki tarafın da canı yanar.

Peki, ben bu tartışmayı hangi konu üzerine yaptım? Her birisini bilmiyorum ama hatırlayamıyorum.

Ama son tartışmamı zalim İsrail’in Filistin/ Gazze’de yaptığı zulüm ile ilgili Kültür parktaki amfi tiyatroda yapılan konuşma programı üzerinden gerçekleşti.

Dünyanın vicdan sahibi insanları tarafından gündeme getirilen Filistin, bu kez ilçemizde Din Görevlileri Derneği tarafından Şevket Yılmaz gibi muhteşem bir hatibin konferansıyla taçlandı.

 Soluksuz bir heyecanla yapmış olduğu yarım saatlik konuşması bize yıllar öncesine götürdü.

Özlemişiz gençliğimizin yürekleri harlatan bu sesi. Hatip, en güzel cümlelerle Mavi Marmara gazilerini, ilahi ezgi-ekibini ve hediyelerle dolu çekilişleri takdim etti Bu sıcak yaz gününde, göz dolduracak bir kalabalığa ev sahipliği yapan koca amfi kalabalığı da bir kişilik umre çekilişine kitlendi.

İşte bu güzel afişin sosyal medyadaki fotoğrafı altında yapılmış eleştiri ve tartışma üzerinden kendimi bir kez daha tanıma imkanı bulmuş oldum.

Korktuğum nokta şurası: İnsanımız güzel bir program yapacakken onun haberi hakkında kurulan olumsuz cümleler, kalplerin bölünmüşlüğünü gösteriyordu farklı açıdan bakılsa da.

AHMET TAŞTAN