Mehmet Arif Selim yazdı

Coğrafi Keşifler sonrası başlattıkları, Sanayi İnkılabı sonrası tüm dünyaya yaydıkları sömürgecilik faaliyetlerini ve bununla ilintili olarak gerçekleştirdikleri katliamları, işgalleri, soykırımları bir şekilde örtmeye çalışan sözümona batı medeniyeti, artık kirli yüzünü gizleyemez hale geldi. Süslü kavramları maske yapıp kıvırtan sömürgenlerin gerçek yüzleri ayan beyan ortaya çıktı.

Geçmisteki kısıtlı iletişim imkanları olduğu için ve o kısıtlı imkanlarıda kendileri kullandığı için, gerçek yüzlerini gizlemeyi büyük oranda başarıyorlardı. Algılarla katlimlarını gizliyorlar, insani kavramları dillerinden düşürmeyerek medeniyet iddiasında bulunuyorlardı.

Zihinleri emperyalist - Siyonist - Evanjelist prangasında olmayanlar için, artık batının tüm medeniyet söylemleri çökmüş ve çöp olmuştur. Kıvırtarak örtebilecekleri bir durum yoktur artık.

İnsan Hakları, Kadın Hakları, Çocuk Hakları, İnanç Özgürlüğü, Basın Özgürlüğü, Özgürlük,  Eşitlik,  Uluslararası Hukuk, İnsan Hakları Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve daha nice söylemlerinin ve kurumlarının ne kadar boş olduğu ortaya çıkmış durumdadır.

Son üç yüz yıla bakıp bunu anlayamayanlar için, son 49 günde Gazze'de yaşananlar bunu net olarak anlatmaktadır.

İnsani değerlerin ve insani kurumların,  ikiyüzlülük abidesi emperyalist güçlerin elinden alınması ve samimiyetle sahiplenilmesi ve yapılandırılması gerekmektedir.

Batı toplumlarının içinde de, insani duyarlılığa sahip insanların olduğunu, pek çok batı ülkesinde, Gazze katliamını protesto için sokaklara dökülen yüzbinlerce insan sayesinde tekrar gördük. İşte bu insanlar gibi vicdan sahipleri bir araya gelip, insanlığı bu emperyalist ve vahşi batının ve siyonist sapkınların elinden kurtarmalıdır.

Bu noktada en önemli husus ise İslam Dünyası'nın uykudan, tembellikten, batıya bağımlılıktan ve parçalanmışlıktan kurtulmasıdır. Ümmet birliği sağanmalıdır. Ümmet arasındaki  fikir ayrılıkları, günübirlik çıkar çatışmaları, küçük hesaplar bir kenara bırakılmalı ve birlik ruhu ortaya çıkarılmalıdır. Bugün bunu basaramazsak yarın çok geç olacaktır.

İslam ülkelerinin başındaki duyarsız idarecileri, koltuğunu emperyalist odaklara yaslayan yöneticileri bahane ederek o ülkelerin halklarına da kem gözle bakmak, ancak ve ancak batı emperyalizminin "böl - parçala- yut" taktigine hizmet eder. Birlik olmak için her konuda aynı düşünmeye gerek yok, önemli hususlarda bir araya gelmek pekala mümkündür ve zaruridir. Avrupa Birliği üyesi ülkeler her kinuda hemfikir midir, hayır. Ama birlik olabilmişlerdir. Onlar birlik olabiyorken, "kardeş" olan müslümanlar neden birlik olamasınlar.

Dirlik için Birlik şarttır. Aksi halde, bugün Gazze'de 20 bin insanı katledenler yarın Gaziantep'te, sonraki gün başka bir cografyada katliam yapacaklar. Bu kan emicilerin ve ırkçı siyonistlerin durmaya niyeti yok, ancak ümmet ve vicdanlı insanlık el ele verirse bunları durdurabilir.

Çöken batı düzeninin yerine, yeni bir insani düzen kurmak için herkesin elinden geleni yapması gerekmektedir. Aksi halde yarınlarımız bu günlerimizden daha beter olacaktır. Zira; iblisin ordularının "Tanrı krallığı" kurmadan, tüm dünyayı emperyalist kıskaca almadan durmaya niyeti yoktur. Bunların hiçbir insani hassasiyeti yoktur. Bu gerçeği anlamak ve ders almak için, 49 gündür canlı izledigimiz "Gazze filmi" yeterli olmadıysa vah insanlığın haline, vah ümmetin haline.

Vatanları için direnen Hamas'a, tüm vicdan sahibi insanlara, ümmet bilinçli her bir müslümana selam olsun.