Mehmet Arif Selim yazdı
6 Şubat 2023 tarihli, Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Asrın felaketi olan, on bir ilimizi etkileyen depremlerde on binlerce insanımız ölürken, on binlerce insanımız yaralanmış ve milyonlarca insanımız etkilenmişti.
Depremler sonrası tüm ülkede büyük ve çok güzel bir dayanışma örneği sergilenmiş ve depremzedelerin ihtiyaçları, devletimizin ve milletimizin işbirliğiyle büyük oranda karşılanmıştı.
Yoğun gündemler yaşanan ülkemizde ve dünyada, deprem gibi önemli meseleler zihinlerimizde arka plana itilsede, hayatımızda bir gerçeklik olarak durmaktadır. 6 Şubat depremlerinin yıldönümü vesilesiyle, deprem gerçeğini tekrar gündemimize almak, sonraki depremlerden veya diğer afetlerden daha az hasarla sıyrılabilmek için deprem gündemini sürekli diri tutmak ve devletiyle milletiyle üzerimize düşen sorumlulukları hızlıca yerine getirmek zorundayız.
Bu vesileyle, bu hususlarda gayret gösteren tüm devlet birimlerine, tüm sivil toplum kuruluşlarına ve tüm bireylere teşekkürlerimi sunuyorum.
Deprem sonrası oluşan büyük hasara, ilk zamanlarda -doğal olarak- hayatta kalanların barınmasına ve iaşesine odaklanan devletimiz, "bir yılda yıkıntıların enkazı bile kaldırılamaz" söylemlerine rağmen, bir yıl dolmadan 75 bin konutu tamamladı.On binlerce konut ise önümüzdeki bir kaç ayda tamamlanacak. Büyük devlet olma vasfının göstergesi olan bu başarıda imzası olan devletimle gurur duyuyorum ve daha iyisini yapabileceğine de yürekten inanıyorum. Allah deetimize zeval vermesin.
Depremle birlikte hatırlamamız gereken pek çok olgu daha var aslında. Mesela, biz insanlar aciz varlıklarız, kendimizi dev aynasında görüp mutlak güç sahibi olan Allah'a asi olmamalıyız.
Mesela, dünya denen bu gezegende misafiriz ve elimizdeki dünyalıkların sahibi değil sadece emanetçisiyiz. Bir anda, bir kaç saniyede bu dünyadaki her şeyimizi de, canımızı da kaybedebiliriz. Milyonlarca insan bu durumu yaşadı 6 Şubat depremlerinde. O nedenle, dünyaya tapınmaya, sonsuza kadar burada kalacakmışız gibi hırsla dünyalıara saldırmaya gerek yok. Gidiciyiz, gideceğimiz yerde Yaradan'a hesap vereceğiz. Bu bilinçle yaşamayı da, tıpkı deprem olgusu gibi, aklımızdan çıkarmamalıyız.
Yaşanan sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, milli dayanışma içinde olursak, devlet - millet el ele verirsek üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir sorun olamaz. Bu hakikati de, tarihte pek çok kez olduğu gibi, geçen yıl ki depremlerde de tekrardan müşahade etmiş olduk. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.
Depremlerin yıl dönümü vesilesiyle, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Geride kalanlara sabır ve afiyet diliyorum.
Devletimize kolaylıklar dilerken, üç kuruş fazla kazanma hırsına kapılıp haktan hukuktan uzak davranan, yaptığı işleri savsaklayanlara, yaptığı binalar enkaza dönenlere hidayet diliyorum.
İnsan bozulursa her şey bozulur, insan düzelirse her şey düzelir aslında. Kaliteli, ahlaklı, helal - haram ayrımını yapan insanlar olursak, deprem sorununun ve her toplumsal sorunun kolayca çözüleceğini de, hatırlanması ve tefekkür edilmesi gereken en önemli husus olarak buraya not düşelim.
Rabbim afetlerden ülkemizi, milletimizi ve ümmeti korusun.