Katil Siyonistler on bir aydır aralıksız katliam yapıyorlar. Gazze' deki soykırımda İsrail terör devleti tarafından öldürülenlerin sayısı 41 bine ulaştı. En az 17 bini çocuk bu şehitlerin. 2 Haziran 2024'te "Barış Maskesi" başlıklı bir makale yazmıştım bu sütunda. Siyonist İsrail ve en büyük Siyonist devlet olan ABD'nin, ateşkes ve barış diyerek ortaya çıkmasının bir oyalamaca olduğunu, bunların pis işlerini 'barış' gibi maskelerle örttüklerini ifade etmiştim.

3 ay geçti aradan: "bugün yarın, oldu olacak" diye diye dünya kamuoyunu oyalamaya devam ediyorlar. Ve bu üç ayda yaklaşık beş bin Filistinli daha şehit edildi. Daha iki gün önce ABD; "ateşkes %90 tamam" açıklaması yaptı, hemen ardından katil İsrail'in katil Başbakanı Netenyahu ise," böyle bir şey yok, birileri anlaşma masalı uyduruyor" dedi. ABD yalanla, İsrail kanla beslenmeye ve barış maskeli tiyatroya devam ediyorlar.

Vadesilmiş topraklara ulaşmak, Mescid-i Aksa'nın yerine "Kutsal Mabed" i yapmak için şartların çok uygun olduğunu ve "zaman"ın geldiğini düşünüyorlar. Hiç bir hukuk ve insanî değer tanımadan soykırım yapmaya devam ediyorlar. Sözde büyük ama İsrail karşısında küçücük devletçikler, uluslararası kuruluşlar acziyet uçinde soykırımı izliyor ve pek çoğu İsrailvterör devletine şartsız destek veriyor. İslam dünyası bir araya gelemiyor, İsrail katiline güçlü bir şekilde " dur" diyemiyor. Hal böyle olunca İsrail azdıkça azıyor, kudurdukca kuduruyor ve her gün katliama devam ediyor. Desteği batıdan, cesareti İslam coğrafyasından alıyor yani.

İsrail Gazze'yi yerle bir etti, Batı Şeria'da da en az 1500 Filistinli katletti. Filistin'i haritadan silmek istiyor. Yetmiyor Lübnan'ı, Suriye'yi bombalıyor, İran'ı tahrik ediyor ve savaşı bölgeye yaymak için her şeyi yapıyor. Sonraki adımında nereyi hedef alacağını görmek için bölge haritasına şöyle bir göz atmak yeterli...İsrail ve destekçilerine karşı en basit şeyi, ekonomik boykotu bile başaramayan bizlere yazıklar olsun. Aldığımız siyinist ürünlere verdiğimiz paralar doğrudan veya ABD gibi ülkeler aracılığıyla, Katil İsrail'in katil askerlerinin silahlarına mermi oluyor.

Çok basit olan bir boykotta bile hassasiyet göstermeyen, hatta bunu gereksiz gören müslüman dünyasıyla bir araya gelmek ve İslam Birliği kurmak nasıl mümkün olabilir diye zaman zaman karamsar olmuyor değilim fakat; bundan başka çare olmadığını ve bu birlikteliği sağlamanın bölge devletleri ve halkları için, bu coğrafyada var olabilmenin en önemli şartı olduğunu düşünüyor ve umudumu muhafaza ediyorum.

Ümmet bilnciyle; siyasî, sosyal, ekonomik, askerî, teknolojik işbirliği yapmanın hiç bir bölge devletine zararı olmaz, tam tersine yüzlerce faydası olur. Böyle bir birliktelik adımı atma konusunda, Batılı emperyalistlerden korkanlar, şunu görsünler ki; bugün Gazze'de yaşananlar yarın sizin ülkenizde yaşandığında, o emperyalist batılılar sizin için de kılını kıpırdatmayacaktır. O zaman akıllı olup onların dümen suyundan çıkacak hamleleri yapnak zorundasınız. Onlara karşı en büyük kozumuz ise İslam Birliği çerçevesinde siyasal bir örgütlenmeye gitmektir.

Tarihte defalarca şahit olunmuştur ki; zor duruma düşen bu coğrafya insanı birbirinin imdadına koşmuştur, birbirini kardeş bilmiştir ve el ele verdiğinde bu bölgeye de dünyaya da hükmetmiştir. Osmanlı bayrağı altında birleşmiş olan bölgenin, asırlarca huzurlu ve güçlü olması mümkün olmuştur.

Osmanlı sonrasındaki yüz yıllık zaman dilimini şöyle bir göz önüne getirelim, hangi İslam tolumu veya devleti emperyalist - Siyonist saldırılarından ve sömürgenliğinden akasını kurtarabilmiştir? Önce zihinsel sonra fiilî ümmet birliği bir lüks yada ütopya değil bir zorunluluktur. Emperyalist tuzağı olan, ırkçılıkla beslenen, İslam dünyasıyla aramıza duvar ören anlayıştan zihinlerimizi arındırmak zorundayız. Emperyalizmin "Böl, parçala, yut" taktiğinin  kuklası olmayı sorgulamalı ve tarihin ćöplüğüne atmalıyız.

Balkan Savaşlarında ve 1.Dünya Savaşı'nda on binlerce masum vatandaşımızı katledenlerle, savaşın hemen ardından dostça ilişkiler kurarken, müslüman cografyaya yaklaşık yüz yıl boyunca sırtımızı dönmenin mantığının muhasebesini yapmak, bunun bize batının ve içimizdeki batıkafalıların bir dayatması olduğunu görmek zorundayız.

İsrail tarafından,17 bin çocuğun göz göre göre katledildiği bir batı sisteminden bize veya dünyaya bir fayda gelmeyeceğini görmek ve yarın yaşanacak felaketlerle yüzleşmeden önce tedbir almak, birlik olmak zorundayız. "Bizim çocuklarımızı öldürmezler" diye düşünenler, batıdan bize zarar gelmez diyen batı aşıkları hariç herkesi, İslam - Türk Birliği kurulması için kamuoyu oluşturmaya çağırıyorum. Herkes bu tohumu eksin, er yada geç o tohum büyük bir çınar olacak ve o çınara kafa tutmaya kafasız batı ve onun şımarık itleri cesaret dahi edemeyeceklerdir.

Allah ümmete millete birlik ve kuvvet versin.Gazze'de dünyanın en güçlü teknolojilerine rağmen on bir aydır direnen kardeşlerimize selam olsun, tüm vefat edenlerin mekanı cennet olsun. Kibir abidesi İsrail'in ve arkasındaki süper güç ABD'nin her şeye gücünün yetmeyeceğini, bir avuç Gazze'de boyun egmeyerek ispatlayan Filistinliler'in direnişi herkese ders ve ibret olsun.

MEHMET ARİF SELİM