İzlenen bu seyr-u sülûk yolunda mesafe alırken Bursa’ya gelip Halvetî Dede Ömer Rûşenî ( öl.892/ 1487)’nin müridi İbrahim Gülşenî (öl.940/1533)’nin -Mısır merkezli olarak- Bursa’da tesis eylediği Halvetî Dergâhı, mutlaka, göz önünde tutulmalıdır.
Aynı zamanda İntisap ederek hilafet almış olduğu İzzeddin Ali Karamânî’nin şeyhi Yiğitbaşı Ahmed Şemseddin Marmaravî’nin eserleri de “Cevâhirü’l-Ahbâr”ın yeniden düzenlenmesinde ve Türkçe’ye aktarılmasında ona yardımcı olmuştur.
Yıldırım Bayezid devrinde Hüdâvendiğâr Camii hatibi olup hocası İmam Cezerî’nin Bursa’ya gelmesini sağlayan Abdü’l-Mü’min Efendi, “Mü’minEce”, adıyla şöhret bulmuş, Hüdâvendiğâr LivasıTahrîr Defterleri adlı eserde görüldüğü üzere adına vakıflar yapılmış ve Kaplıca İmâreti, onun, manevî nüfûzu altında hizmet vererek gelişmiştir.
Kasım Efendi, işte bu tasavvufî kültür ortamından geçerek Muradiye kültür merkezine, bir diğer ifadeyle, buradaki Bahri Baba Dergâhı civarına gelip yerleşmiştir.
Bursa’daki tasavvufî kültürel merkezlerinde geçirmiş olduğu uzunca yıllar onu iyice olgunlaştırmış ve şiirinde ifade eylediği üzere ihtiyarlık da belini bükmeye başlamıştır.
Şu kadar varki o, artık, resmî bir ünvâna sahiptir. Zira Sultan II. Bayezid’in 911/1505 tarihli vakfiyesinde belirlediği “Noktacı”lık görevine atanmıştır. Bundan böyle Muradiye Külliyesi’nde mevcut şehzâde vakıflarının denetçisidir. Günümüzdeki ifadsiyle “Puvantör” dür.
Yapılan hizmetlerin vakfiye esaslarına uygun ve yeterli yapılıp yapılmadığını kontrol edecektir. Muradiye-Bahri Baba Tekkesi civarında ikamet ederek bu hizmetleri yürütürken Kasım Efendi, komşu Hamzabey Külliyesi’nin mütevellileri ile de temas içindedir.
Hamza Bey’in oğullarından Derviş Mehmet Bey, İnegöl’ün timar sahibidir. Hamzabey Külliyesi’nin işletilmesine vesile olan ve de gelir kaynağı oluşturan bir çok vakıf-köy, İnegöl coğrafyasındadır.
Noktacı Kasım Efendi, yaklaşık olarak,1501-1520 yılları arasında Bursa’da yaşamıştır. Bu müddet içinde, önce, Bursa’nın en eski yerleşim yerlerinden Hoca İlyas Mahallesi Camii Külliyesi’nde ikâmet eylemiş.
Ardından Yıldırım-Orhan Gazi vakıf tesislerinden yararlanarak Kaplıca-Hüdâvendiğâr Sultan I. Murad Camii çevresine geçerek şeyhi İzzeddîn Ali Karamânî ve Saruhânî ile temas kurmuş; ona intisap eylemiş ve sülûkünü tamamladıktan sonra irşat hususunda -Halvetî geleneği üzere- hilâfet almıştır.
Mürşid olarak Murâdiye semtine geçen Kasım Efendi, Muradiye Külliyesi’ne bağlı Şehzade Türbe Vakıflarında noktacı olmuş ve vakıf hizmetlerini denetleme sorumluluğu almıştır.
Muradiye semtinde kurulu olan ve de Halveti geleneğine göre irşat hizmeti veren Bahri Baba Tekkesi civarında o da taliplerine irşad hizmeti İnegöl ve Noktacı Kasım Efendi 67 sunmuştur.
O’nun sunduğu irşad hizmetleri sırasında Hamza Bey’in oğullarından olup İnegöl’ün timar sahibi olan Derviş Mehmed Bey ile tanışılmış; muhtemelen bu tanışma, ona İnegöl’ün yolunu açmıştır.
RECEP AKAKUŞ hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar